Home » » Sevişmenin uzun sürmesi için neler yapılmalıdır?

Sevişmenin uzun sürmesi için neler yapılmalıdır?

Yazar: Sibel Yeşilci on 13 Aralık 2014 Cumartesi | 06:08

Sevisme çogu zaman erkegin orgazmiyla sonuçlanan kisa ve mekanik bir edimdir. Oysa erkegin sevisme sirasinda heyecan ve tepkilerini kontrol ederek birlesmeyi uzatmasi gerektigi düsüncesinin de oldukça eski bir tarihi vardir. Hindu dininde, meninin en yüksek coskunun maddi karsiligi oldugu düsünülür. Bu nedenle erkegin mümkün oldugu kadar az meni harcamasina dikkat edilir. Hindu dininin bazi kollarinda da, erkegin cinsel perhizden çok, birlesmede kendini kontrol etmesine ve bosalmadan kaçinmasina dikkat edilir. Bu dinin yetenekli sahiplerinin, birlesme sirasinda meni akisini tersine çevirdigi ve vücutlarina geri akan meninin kendilerine hayati bir güç kazandirdigi ileri sürülmektedir.

Bununla birlikte,  fizyologlar, disa meni akmaksizin gerçeklesen bu orgazmda meninin aslinda idrar torbasina aktigini ve bunun da esas olarak idrar borusu üzerinde basinç uygulanmasiyla meydana geldigini belirtmislerdir. Ne olursa olsun, bu “iç bosalmanin” erkekte orgazmin uzamasina yardim ettigi bilinmektedir. Ne var ki, bu tür tekniklerin ögrenilmesi ortalama yirmi yil almakta ve insan ustalastiginda artik cinsel yasamdan asil zevk alacagi gençlik ve orta yaslilik yillari geride kalmis olmaktadir.

Bati toplumlarinda da cinsel birlesmeyi uzatma teknikleri gelistirilmistir. Ondokuzuncu yüzyilin ortalarinda ABD’de New York eyaletindeki Oneida komününün üyeleri, carezza adiyla bilinen bir yöntem olusturmuslardir. Oneida toplulugunda her erkek topluluktaki bütün kadinlarla evli sayildigindan ve bu da toplulugun nüfusunun asiri artmasina yol açabileceginden, komün yöneticileri, hem bir dogum kontrol yöntemi hem de bir haz teknigi olarak carezza’yi ortaya atmislardir. Carezza, Italyanca “oksamak” sözcügünden gelmektedir. Bu teknigin yardimiyla erkekler, orgazma ulasmaksizin bir saat süreyle sevisirken, kadinlar da rahatça birkaç kere orgazm yasayabilmektedir. Komünün ilkelerine göre, belli bir süre içinde yeterli kontrolu saglayamayan erkekler, topluluktan uzaklastirilmaktadir.

Ünlü Penthouse dergisinin cinsel sorunlar danismani Xaviera Hollander, bosalmayi geciktirmek ya da bütün bütün engellemek için erkek ve kadinin , Hollander’in kendi uzun deneylerinden çikardigi bazi kurallara dikkat etmeleri gerektigini söylemektedir. Penis bir kez dölyoluna bütünüyle girdikten sonra, orgazmi geciktirmek güçlesmektedir. Hollander, erken ya da hizli bosalmanin yalnizca erkeklere özgü bir sorun oldugunu, bu yüzden bundan kaçinmak isteyen erkegin sevismede “erkeksi” rolden siyrilmasi gerektigini belirtmektedir. Bunun için, erkegin tek bir “hedefe” orgazma yönelik sevismeden vazgeçmesi ilk kosuldur: erkek, tipki henüz cinsel birlesmede bulunmaya cesaret edemeyen ama “necking” ve “petting” yoluyla koitus öncesi cinsel temastan azami zevki elde etmeye çalisan 16 yasindaki bir çocuk gibi davranmalidir.

Penisi dölyoluna sokmak yerine, klitorise ve dölyolu agzina ya da esinin kalçalarina ve gögüslerine sürtmelidir. Bu sürtünmeden sonra, penisin sadece basini dölyoluna sokmalidir. Bunun bir kaç kez, erkege bir kontrol ve güven duygusu gelinceye kadar tekrarlanmasi zorunludur:
bu, kadini çoskulandirirken erkekte tam tersine “serinkanli ve kendini tutabilen bir asik” oldugu duygusunu uyandiracaktir. Kadin penisin bütününü içine çekmek istediginde de erkek buna izin vermemeli, penisini dölyolundan çekmelidir.

Böyle uzun bir uyarilma süresinden sonra, erkek penisini bütünüyle dölyoluna sokabilecektir ama, bu asamada da sert bir giris yapmamasi ve dölyolu içinde ileri-geri gidip gelmemesi gerekir: penis, uzunca bir süre, dölyolu içinde hareketsiz kalmali ve esler el, agiz, ayak yoluyla sevismelidir. Bundan sonra penis yine yavasça disari çekilmeli ve ayni hareketler tekrarlanmalidir. Bu süreç, kadini daha da coskulandirdikça, erkegin kendi sabir ve kontroluna olan güveni de ayni oranda artacaktir. Ancak Hollander’e göre, bu tür tekniklerden de önemlisi, kisilerin kendilerini orgazma zorlamaktan vazgeçmeleridir: “ön-oyunlara basladiginiz andan itibaren, oksamalarinizi tüy gibi hafif tutun. Bu, hareketlerinizdeki erkeksi aceleciligin ortadan kalkmasina yardim edecektir”  Hollander, kadinin da penis içindeyken kivrilmaktan, ritmik hareketlerden mümkün oldugu kadar kaçinmasini önermektedir; özellikle, bir çok kadinin hem de büyük bir güçlükle ögrendigi dölyolunu kasma ve sikma hareketleri bir yana birakilmalidir.
Cinsel haz süresini uzatmasina ragmen Carezza teknigi de bir çok yönden elestiriye ugramaktadir. Erkegin menisini tutmasinin ruhsal ve bedensel sagligini olumsuz yönde etkileyecegi düsünülmektedir. Carezza; sinirlilige, prostat rahatsizligina, idrar yollari hastaliklarina yol açabilecektir. Carezza yandaslari ise, tam tersini ileri sürmektedirler: zaman zaman uygulanan bir uzatma teknigi, erkege zindelik vermektedir. Üstelik, her erkek de carezza’yi sürekli olarak uygulayamayacagi için zorunlu olarak bosalma yasayacak ve bu da birikmis meninin vücuttan atilmasi için yeterli olacaktir. Bunun disinda daha fazla bosalma zaten fiziksel olarak gerekli degildir. Günümüzde cinsel esitlik savunuculari da carezza ‘nin yararlarina giderek inanmaktadir, bu teknik, erkegin cinsel duygu ve deneylerinin kadininkine daha çok yaklasmasina, benzemesine olanak vermektedir, çünkü Carezza teknigini gelistiren erkekler, cinselligi sadece üreme organlarinda yasamak yerine, tipki kadinlar gibi tüm vücutlarinda duyacaklardir.

Erkegin cinsel tepkisinin “lokal” niteliginin bu sekilde asilmasi, onun her seferinde orgazm olmasini önleyecegi gibi, duyacagi hazzin da saldirgan ögelerden arinmasini saglayacaktir.
Ancak, burada gözden kaçirilmamasi gereken bir nokta daha vardir: birlesmeyi uzatmak için carezza uygulayan erkek bazan asiri dikkatli, asiri kontrollu davranir; sevismenin vazgeçilmez boyutu olan kendiligindenlik, bu asiri bilinçli teknik yüzünden tamamiyla kaybolur. Bunu farkeden, esinin zevk almak yerine kendisine zevk vermeye çalistigini, kendisiyle birlikte cinsel coskuya katilmak yerine bir “labora
tuvar deneyini” disaridan seyreder gibi davrandigini gören kadinin da heyecan düzeyi düser. Iste bu durumda, elinden gelen herseyi yaptigina, en “çildirtici teknikleri” uyguladigina inanmis olan erkek, esinin tepkisiz kaldigini görünce onu “soguklukla” suçlamaya baslar.

Sonuçta, esinde gidermeye çalistigi heyecansizlik ve sogukluga kendisi yol açmis olur. Öyleyse, cinsel doyumun ikinci kuralinin uzatma tekniklerinde de geçerli oldugunu unutmamak gerekir: insan, sevisme sirasinda kendisinin zevk almadigi birseyi yapmaktan mümkün oldugu kadar kaçinmalidir.
Wilhelm Reich’a göre, cinsel birlesme eylemi iki asamaya ayrilir: birinci asama, heyecanin ve uyarilmanin irade olarak kontrol edilebildigi asamadir. Ikincisiyse, cinsel coskunun artik iradi olarak kontrol edilmedigi, bütün vücudun iradesiz kasilmalarla orgazm noktasina ulastigi asamadir. Sevismenin uzatilmasi birinci asamada hem olanaklidir hem de uyarimi ve hazzin artmasini saglayacaktir. Buna karsilik, ikincisinde cinsel edimin yarida kesilmesi ya da durdurulmasi insana son derece tatsiz bir duygu verecegi gibi, vücutta ve özellikle kasikta, cinsel organlar bölgesinde agrilara da yol açacaktir.

Reich, iradi kontrol asamasinda, penisin dölyolu içinde hafif, yavas ve kendiliginden sürtünmesinin de hazzi azamilestirmek için en uygun yol oldugunu söylemektedir. Kuskusuz, bu asiri bilinçli ve kontrollü bir biçimde degil oldukça kendiliginden ve herkesin daha önceki deneylerine göre degisen bir tarzda yapilmalidir. Bu asamada, sürtünmenin durdurulmasi da zevkli bir duygu uyandiracak ve birlesmenin uzamasini saglayacaktir. Hareketsiz kalindiginda uyarilma ve heyecan biraz azalacak ama bütünüyle kaybolmayacaktir. Penisin disari çekilmesi de aci vermeyecektir; ama bunun bir süre hareketsiz kalindiktan sonra yapilmasi dogru olur. Bundan sonra sürtünmeye yeniden baslandiginda, heyecan ve uyanma, daha önce birakilan noktanin da üzerine çikacak ve üreme organlarindan tüm vücuda yayilacaktir. Bunu, kisilerin tercihine göre uzun ya da kisa tutmak olanagi vardir. Ancak, sürtünme sürdürülürse, artik kontrolun mümkün olmadigi bir noktaya gelinecektir.

Gerçekte, kadinla erkegin orgazm süreleri arasinda sanildigi kadar büyük bir fark yoktur. Mastürbasyon yapan kadinlar ortalama 4 dakikada orgazma ulasirlar; bu süre erkeklerde de ortalama 2-4 dakikadir. Aralarindaki fark, uyarildiktan ve heyecanlandiktan sonra orgazma ulasma sürelerinde degil, uyarilma hizlarinda yatmaktadir. Erkek, kadindan daha çabuk heyecanlanir, her an uyarilmaya hazir gibidir. Kadinin uyarilmasiysa biraz daha vakit alir. Iste erkek de bu noktada sabirli, düsünceli ve
yaratici olmak zorundadir. Kuskusuz burada erkegin dayanacagi baslica “esin kaynagi” kendi deneyleri ve özellikle esiyle birlikte yasadigi cinsel cosku anlaridir. Hiç bir kadinin ve  hiç bir erkegin cinsel tepkileri birbirinin ayni degildir.

Bu nedenle, birlesmeyi uzatmak isteyen bir erkegin, kendi cinsel tepkilerini tahlil etmis olmanin yanisira, esini de iyi tanimasi gerekir. Bununla birlikte, uyulmasinda yarar olan bazi genel kurallar da vardir,. Bunlardan en basiti, “duruslar”la ilgilidir: erkegin üstte kadinin altta bulundugu durus erkegin çok hizla uyarilmasina ve bosalmasina neden olur. Kadinin üstte oldugu duruslar, ya da daha iyisi, yan yana duruslar erkekte orgazmi biraz daha geciktirebilmektedir.
Yine Hint kültüründe gelistirilmis yararli bir teknik de pranayama’dir. Bu, soluk almanin kontrol edilmesi demektir. Zamanla gelistirilebilecek olan bu teknik, yürek atislannin kontrol edilmesini de
beraberinde getirmektedir ki, bu bedensel mekanizmalarin her ikisi de kisinin cinsel uyarilma ve heyecan düzeyi ile yakindan bagintilidir. Erkek, yavas ve hafif soluk almaya çalismalidir. Bu bütün vücudun rahatlamasini ve gevsemesini saglayacak ve dogruca cinsel organlara ve orgazma yönelik bir sevismenin “acilligini” kismen giderecektir.

Çiftin birlesmeyi uzatmasina, ortak mutluluklari için vazgeçilmez bir zorunluluk olarak degil, tadilmasi gereken bir zevk, bir çesni olarak bakmak gerekir. Basli basina bir amaç olarak alinan cinsel atletizm de giderek heyecansizlasir, kisirlasir. Böyle bir durum, erkegin zevk almaktan çok, esine zevk vermeyi amaçladigini gösterir ki, bu da çok tek yanli bir doyum biçimidir. Bu tür erkekler için kadinin her orgazmi, kendi basari hanelerine kaydedilen bir puandir. Böyle bir durum,erkekte cinsel yeterlilikten çok cinsel kaygi ve güvensizligin belirtisidir.

0 yorum:

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.